Özgüven Parametreleri ve İlişki Stratejileri

Bir erkeğin özgüveni 2 şekilde sağlanabilir:

1) Fiziksel. Örneğin kas oranınız arttıkça özgüveniniz artar. Kilonuz ve boyunuz özgüven besleyicidir. En azından ilişki başında kişiye güç sağlasa da ilerleyen süreçte doğru zihinsel tutumlar benimsenmemişse önemsizleşir.

2) Psikolojik. Duygusal dokunulmazlığı olan erkekler sorunlar karşısında soğuk kanlıdır ve bu geliştirilebilir. Bazı insanlar doğuştan böyledir. daha da uç seviyeleri psikopat olarak tanımlanır, tabii böyle anomalilerden bahsetmiyorum. Hatta “dark triad”ı bile doğru bulmadığımı belirtmeliyim. Güçlü bir psikoloji hem başta hem de ilerleyen süreçte güç sağlar.

Bir kadın canınızı sıkabiliyorsa bu parametrelerden birinde sorun var demektir.

Bir erkek olarak göreviniz her 2 kısımda da güçlenmek olmalıdır. Neyi düzeltebiliyorsanız düzeltmelisiniz, fiziksel özellikleri düzeltmek nispeten daha kolay çünkü yapmanız gereken basit, esas problem psikolojik kısımda başlıyor ki çok erkek burada mavi ekran veriyor. Unutmayın ki ne kadar iyi fiziksel özelliklere sahip olursanız olun olay psikolojiyle ilişkilidir ve sizi, kısaca “duygularınızı“ yönlendirecektir. Hatta motivasyonunuzu(örneğin ağırlık kaldırmanızı) negatif etkileyecektir.

Psikolojisi zayıf bir erkek ne kadar iyi fiziksel özelliklere sahip olursa olsun yanlış kararlar vermeye meyilli olacaktır, yani kötü bir risk yönetimine sahip olacaktır. Örneğin aşk veya ayrılık acısı yüzünden kendine gelemeyecek, aylarca belki evinde kalacak, tek kadınla konuşamayacak, onu bırak yaklaşanlara bile sıcak davranamayacaktır. Daha kötüsü kadınlara kötü davranma, “intikam” alma eğilimine girecektir. Ne oldu enerji-para-zaman kaybı. Sizce hangisi kötü?

Bunlar kaynaklarınızın yanlış kullanılması anlamına gelir ki bana gelen mesajlardan böyle çok fazla erkek olduğunu biliyorum. Gerçekten savaş çıksa 2 adamın kafasını ezecek güçte adamların bir kız yüzünden ağladığını ve derdimi çöz, acım geçmiyor dediğini çok duydum. En üzücüzü de böyle hissetseler de yıllar boyu yanlış öğrenmişlikler yüzünden tavsiyeleri de yerine getirmiyorlar. En basitinden “iletişimi kes” diyorum. 3-5 gün sonra dayanamayıp arıyor. Sonra da kızdan kötü bir cevap alıp, daha da kötü hissediyor. Ne oldu? Yanlış alışkanlık negatif duyguları besledi. Negatif duygular da alışkanlığa yön verdi.

Kısacası birşeyinizi güçlendirecekseniz bu önce duygularınız olmalıdır. Beyninizi eğitmeli, bununla başa çıkmayı öğrenmelisiniz. Bu da davranış tekrarlıyla olur. Kısaca açıklayalım:

“Bilişsel-Davranışı Terapiye göre davranışlarımız düşünceler tarafından yönetilir. Bir olay karşısında negatif bir düşünceye kapılırız bu da davranışlarımız ve sonuç olarak duygularımızı yönlendirir. Bir şeyi tekrarladıkça hissedilen duygular sayesinde kemikleşir. Bu, kısa sürede olmaz ve tekrar gerektirir. Herhangi bir konuda obsesyon o konuyla ilgili nöron ağlarını güçlendirir ve zamanla aptallaşırsınız. Siz de bu anda zaten hali hazırda gelişmiş bir nöron ağı var ve buradaki yapılaşmayı zayıflatmak için o konudan uzak durup başka konulara yönelmeniz gerekiyor. Özel olarak bu davranışları tekrarlamazsanız negatif duygulara sebep olan nöron ağları zayıflar ve pozitif hissetmeye başlarsınız ama bu da bir süreç gerektirir. Negatif düşünce tarzı içinse belli kalıplarınızın değişmesi gerekir. Mesela “ben çok tipsizim/başarısızım, o yüzden bunlar başıma geliyor.” Bu çok uzun bir konu o yüzden referansa bakabilirsiniz.

Bunu yapamazsanız depresyon mu davranıştan, davranış mı depresyondan etkilenir gibi bir yere ulaşıyorsunuz. Depresyonda kaldıkça “kaudat çekirdekleri” büyüyor, nöron ağları buna uygun gelişerek budanıyor ve güzel bir obsesyon sahibi oluyorsunuz. “

Ref: Dr. David Burns – “İyi Hissetmek”, Psikonet Yayınları.

Kişisel Tecrübeler

Kendi açımdan düşündüğümde geçmişte çok boktan diyebileceğim olaylar yaşadım. Bazılarında kendi hatalarım da vardı, bazılarında karşımdaki net olarak kaşarın en adisiydi. Üstelik kendilerini iyi insan olarak tanımlayan insanlardı. Güzel goller de yedim ama zamanla kadın doğasının yüceltilmemesi gereken bir yapı olduğunu anlayarak buna uygun yaşamayı öğreniyorsunuz. Yani yapabilecekleri en kötü olay bile beklendik oluyor.

Şunu unutmamak gerekiyor: “Beklendik reaksiyonlar canınızı yakamaz ama aptallık yakar. Bu yüzden ilk ayrılık acısı çok koyar, bundan ders çıkartamazsanız 2.si daha çok koyar. Çünkü kandırılmış hissedersiniz.

Belli prensipler edinin. Mesela “seviştikten” sonraki 3-5 hafta boyunca ilişki yürüttüğünüz hiç bir kadına romantik bir anlam yüklememek gibi… (Sevişmeden önce bir ilişkiniz yoktur, bunu unutmayın!) İşaret aramak ve kadının kişiliğini çözmek ilk göreviniz olmalıdır ve bu sırada niyetinizi belli etmemelisiniz. Yani: “bak bebeğim 2 ay deniyorum seni ona göre!” gibi bir sinyal göndermeyin.

Kendi açımdan pis bir yanım var ki karşıda negatif bir eğilim gördüğüm anda kedi-fare gibi oynarım. Biraz dürtüklerim, mesela dağıtabileceği, rahat edebileceği yerlere götürür hareketlerine, özellikle diğer insanlara davranışına bakarım, birinin ağzından başka biriyle sevişmek istediği çıkmıştı. Bir çok erkek böyle bir durumda mavi hap geleneğiyle “ilişki yatırımına” istekli olduğu için bunu kabul etmek istemezdi, “savunma mekanizmalarını” devreye sokar, bunu kastetmedi diye düşünmeye zorlardı kendini. Kırmızı haplı bir erkekse analitik düşünmesi  sebebiyle; evrimsel olarak o kadına güvenemeyeceğinizi bilir ve o an itibariyle statüsü değişir. Hatta bunu bile söylemeye gerek yok çünkü zaten “deneme” süresindeydik, hatırladınız mı? Kısacası gelecekte alması muhtemel “sevgili” statüsünü kaybetmiş olur.

Böyle durumlarda bazen haksız çıkarım ki başıma geldi. Bir ilişkimde de bir kız öyle bir bozdu, öyle mantıklı bir cevap verdi ki tamam budur demiştim. Unutmayın ki çarpık bir zihnin saçmalıklarını 1 sene sonra öğrenmek, yıkıcı olabilir. Zamanında öğrenip siktir etmek en doğrusudur.

Böyle durumlarda bir sorumluluğunuz kalmadığı için o an itibariyle başka kadınlara yönelebilirsiniz. Ciddiye alınmayacak kadınlar için “sevgili” etikliğine bürünmenize gerek yoktur, o sadece seks yaptığınız bir kadındır, yani “fuckbuddy“’dir . Hangi erkek böyle dandik bir kadına yatırım yapar? Gavat dediğinizi duyar gibiyim ama tepki koymanıza, kadını suçlamanıza, intikama da gerek yok. Neden olsun? 1-2 aylık macera yaşamışsınız, seks yapmışsınız, vadesi  dolmuş. Şimdi önünüzde bir yenisi daha sizi bekliyor. Kısacası devam edeceksiniz.

Bunu yapmazsanız “olumsuz işaretleri” gördüğünüz kadın er ya da geç sizden önce yapar, kendini rahatlatır, solipsist zihin yapısıyla kafasında sizin işe yaramaz, zayıf bir karakter olduğunuzu ikna eder, “monkey branching” ile diğer adama geçer, siz ağlarken başka adamlarla takılır. Rollo Tomassi’nin “The Rational Male” kitabında açıkladığı üzere kadınların “romantik görünen realistler olduğunu” unutmayın.

Özetleyelim

-Önce psikolojik, sonra fiziksel gücünüzü arttırın, bunların birbirini desteklemesini sağlayın. Psikolojik gelişmenin düşünceden başladığını unutmayın. Kırmızı hap teorisini öğrendiyseniz düşünün ve uygulayın. Bol bol okuyun, “tek paragraf” kaynakla yetinmeyin!

-Oluşturduğunuz bir ayrılık obsesyonu karşısında başka işlere yönelin, beyninizin “o kadına” odaklanmasına izin vermeyin, zamanla nöron ağlarının zayıflayacağını ve bu arada yöneldiğiniz işten daha fazla keyif aldığınızı fark edeceksiniz. Ayrıca siz birine “muhtaç” olacak kadar zayıf mısınız? Kadın bir erkeğin gücüne sığınabilir, erkeğin böyle bir şansı yoktur.

-Realist olarak 2 ay deneme sürecinde kadına hissettirmeden gözlemleyin, “basit tuzaklar” kurun ve nasıl tepki verdiğine bakın ama abartmayın.

-Kadının hataları karşısında “savunma mekanizması” geliştirmeyin. Olduğu gibi algılayın ve o kadınla bir gelecek düşünmeyin. 1 sene sonra daha çok üzülürsünüz  ve nöron ağlarınız güçlendiği için iş içinden çıkılmaz hale gelir. Sonra da oturup “zamanında zaten bunu yapmıştı” dersiniz.

İletişim:

“Özgüven Parametreleri ve İlişki Stratejileri” hakkında 4 yorum

  1. Twitter’da takip ettiğim kaleminin sertliği ile kadın erkek ilişkisini bilimsel olarak, bildiğim onca şeye rağmen tokat gibi yüzüme çarpan yazar. Sitenizi gözden geçireceğim. Kırmızı hapa ne kadar aşina olsam da, okunması zevkli yazılar çıkar eminim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir