Evrimsel psikolojinin temelini oluşturan üreme içgüdüsü kadınlara evrim sürecince değişik eşleşme stratejileri kazandırmıştır. Bunlardan bir tanesi kadınların ikili eşleşme stratejisi.
Bu eşleşme stratejisi en kaba tabirle, kadınların kaynaklara erişimi olan erkeği seçtiği ve en iyi genlere sahip erkekten çocuk yaptığı bir stratejidir.
Yani kadın eşleşirken hem en iyi genlere sahip, hem kaynak yatırımı güçlü olan erkeği aynı kişide bulamayabiliyor ki bu genelde çok nadir bir durum. O sebeple kadın üreme başarısını en iyi düzeyde tutmak için, kaynaklara imkanı olan erkekle evlenip, iyi genlere sahip erkekten hamile kalıyor. Doğan çocuğun iyi genleri olduğu gibi, üvey babası sayesinde kaynaklara erişim imkanı da oluyor.
İyi genetik nedir?
Düzgün bir kemik yapısı, simetrik hatlar, geniş omuzlar, keskin yüz hatları, güzel cilt, sağlıklı dişler, iyi bir testosteron seviyesi vs. daha çok fiziksel özellikler ve maskülenlik
Kaynak yatırımı nedir?
Maddi olarak imkanlara erişim olanağı, sosyal itibarı yüksek, eğitim düzeyi iyi, baba olmaya ve çocuk bakmaya istekli oluşu vs. daha çok maddi olanaklar
Kadınlar kısa süreli ilişkilerinde iyi genetiğe, uzun süreli ilişkilerinde kaynak yatırımına eğilimlilerdir. Elbette hem genetiği iyi hem kaynak yatırımı iyi olan kişiler kadınlara dudak ısırtıyor ama kadınların o erkeklere ulaşması oldukça zor. Bu sebeple seçim yaparken tek şansları oluyor.
Evlenirken beta erkeği seçen kadın, çocuk yapmaya gelince; iyi genetikleri olan ancak çocuğa yatırım yapacak durumu olmayan kişiden hamile kalıyor. Bu sayede çocuğa yatırım yapmaya istekli baba, bir şekilde kendinden olmayan çocuğa farkında olmadan kaynak aktarımı sağlıyor. Bu olay uç bir örnek gibi görülse de yapılan araştırmalar toplumun %17 gibi bir rakamdan bahsediyor.
Bekaret mevzusu da burada ortaya çıkıyor. Erkek bakire kadınla evlendiğinde doğacak çocuğun babasının kendisi olma ihtimalini bir nebze de olsa arttırıyor. Bu aslında içgüdüsel bir durum. Şöyle ki;
Eşiniz sizi bir şekilde aldatacak diyelim. Cinsel olarak mı aldatmasını istersiniz, duygusal olarak mı?
Bu soruda erkekler, %90 oranında duygusal aldatmayı tercih etmiştir. Kadınlar ise %90 oranında cinsel birliktelik yaşamalarını tercih etmişlerdir.
Bu oranın bariz bu şekilde çıkmasının nedeni; içgüdülerdir. Kadın başka biriyle cinsel birliktelik yaşar ve hamile kalırsa erkeğin bunu anlaması imkansız olur. Başka bir erkeğin çocuğuna kaynak yatırımı yapar dolayısıyla üreme başarısız olur. Aynı şekilde kadın, eşinin onu duygusal olarak aldattığında kaynak yatırımını başkasına yapması gibi bir durumla karşı kaşıyadır. Kendi çocuğunu tek başına büyütemeyecek olan kadın için üreme başarısız olur.
Sonuç olarak kadınlar solipsist ve narsist yapıları gereği yeri geldiğinde ahlak, din, kültür gibi değerleri hiçe sayabilirler. Bu onların doğasıdır. Mutlu bir ilişkinin sırrı kadın doğasını anlayıp, bunu kabul edip, kuralına göre oynamaktır. Kadınların ikili eşleşme stratejisi onlara evirmsel olarak avantaj sağlamaktadır. Ayrıca bkz: evlenilecek kız – eğlenilecek kız.